bakara nasil oynanir Hakkında Gerçekler Açığa

Ne dunden sorumlu, ne yarina borglu olduklarini duyuru etmi§ ki§ilerin kuguk koalisyonu gozuldu. Kim kimden elan murdar, kim kimden daha safi, bunun pe§ine du§uldu. Kimin kollukçu, kimin yigit olduguna da tekrar bizimkiler karar verir evet.

HÜSEYİN MACİT YUSUF/ Kıbrıs’ın izlemsel önemi, İngiliz çıkarları ve dü yüzlü siyaset (TAMAMI)

Uzun KIRCA/ 30 Ağustos sizin bileğil bizim bayramımız icabında yüreğimizde kutlarız O’nu-(TAMAMI)

§u kopruyu kurdular. uygun mi ettiler efendim, kotu mu ettiler efendim? Ne ettiler? Bir devir ben bile du§undum bunu. Ug yil zip zip zipladim ortalikta. Bir misil elan inangliydim. Hem bile yarim yirtik inanglarin ocunu elde etmek istercesine. Deli kadar, mecnun kabilinden takilip Omer’in, Aysel’in ve burda karinca surusu gibi gok olan onlarin kopyeleri pe§ine, âdeta ben de gittigim, oturup kalktigim her yerde “Efendim, bu erk gok kotu bir kudret. Bu adamlar gok aşağılık adamlar. Qok yanli§ i§ler yapiyorlar ve bile da yapiyorlar kopekler! Memleketi hig du§unmuyor, bilcümle kendi gikarlarini du§unuyorlar. Qogunluga yarari mümteni bir kopruyu, bilmem kag paralar yedirip elin adamlarina, getirip istanbul’un tuzu kurulan jgin, kendi adamlari igin kuruyorlar!

insanin, kandiramayacagini de bile kendisine kıtır soylemesinden henüz emeksiz ne var acaba? Aysel’e o mektubu yazdimsa, kendime kar§i kendimi savunmam gerekiyordu. Ben boyle mukaddes bir gorevin adami miyim bakalim? Kraligenin milletvekillerini evet da kocasini kendime a§ik etmeyi du§unuyordum, gunku boyle bir §ey du§unmuyordum. Cebimde minicik harflerle, en az yere en gok §ey siki§tirilarak yazilmi§ kugucuk kucucuk kagit pargalari var. O kagitlar cebime nasil girdi, o canlılık akimi verilmi§ gogusler, sokulmu§ tirnaklar, burulmu§ hayalar, sigarayla yakilmi§ deriler nasil girdi cebime ve ben boyle, buraya, Thames’e bakan bu odaya nasil geldim?

Durgun, agir bir sesle bir §eyler husus§up durdu sonra. Memlekette orgut eksikliginden mi soz ediyordu nedir? Benimse agik segik duydugum iki tumce var. Surekli bu dü tumce: Biktik artik bu boluk porguk kagitlardan!.. Bunlarin bir anlami yok!

Ugunun igeri alindiginin haftasina, tığ bile Gul’le gozaltina baş başa goturuldugumuz ahit, her §ey ne kadar daha iyiydi.

inadina o kaga arabasini fakultenin onune dayar, inadina, tığ gikarken, yanlarinda gugbela tutundugum arkada§larimin onunde ba§ini camdan uzatip bagirir:

Kiyisinda durdugumuz dugun kalabaligina bakiyor gibiyiz amma, baktigimiz yerde ikimizin de gordugu yek §ey yok §u an’da. §u an’da kendimi Kamer§en’den ve onun baki§indan gicir gicir yikayip aritabilmek igin Tezel’in “Bu adamlar boyle degil midirler?” sorusuna, kendimi evire çevire yana gekerek bir kar§ilik bulabilmeyi du§unuyorum: ‘O adamlar, gegmi§teki agliklarini nerde, nasil doyuracaklarini §a§irmi§, ya§aminin aptal mütebaki yillarini er ve §en bir emeklilikle doygun kilmaya gali§anlar; onlarin bir ozeti, Erturk.

Kantindeyim. O an, bir ge§it istek mektubu okudugum kimsenin aklindan gegemezdi. Kantinde bir gay igebilmek, bir sandvig yiyebilmek igin ben gunun belli saatlerinde ocakgiya da yardim ederdim, biliyor musunuz? Ote yandan gocuklarla sik sik ibret di§i biraraya gelebilmek igin de yavuz bir olanakti bu.

Zor albay, bir suredir gine gozumun onunde. Ihtimal uzun bir suredir ben burdan uzakla§mayi, tekrar Tezel’in yaninda olmayi kurdugum igin, her ko§e bucakta biten Erturk’e takiliyor gozlerim. Dugunun duzeninden sorumlu girpinmalarina, ko§u§malarina âdeta yeni bir gorev eklemi§. Gozunu Tezel’e takmi§. Ya da bana oyle geliyor. Tezel’i yalniz yakalayabilmek igin bir firsat kolladigini saniyorum. Yildiz, az once kayinvalideme uzun uzun Cincinatti’den mevrut Ayten halasini, onlarin yeni ya§amina deggin bir §eyleri anlatirken, Tuncer de bana, alninda kamu o ter gigsimasi: “Kursunuze yeni baştan donebildiniz mi hocam?” diye sorarken -namına ne yanit verdigimi bilmiyorum-, Erturk’un elinde, tepsilerde dola§tirilanlardan gok henüz kıpkızıl renkli -herhalde çok cins- bir bardak viskiyle Tezel’in yanina ko§tugunu da gormu§tum.

Tezel’in bu gulu§unu düzgün tanirim. Bozgun bir gulu§: Ya Aysel hakliysa? Ozgurluk kabilinden haklilik da gorece bir §eydir. Haklilik evet da ozgurluk sanarak yegâne, butun zamanlar igin gegerli bir §ey yoktur, bunu biliyorum Omer. Amma gene de, §u yeryuzunde degi§mez bir §ey var ki, herkesler benim üzere bo§luga garkolmuyor. Omurga bir §ey. Hatır kabilinden, itibar bahis bul kabil, segme üzere, bir istifham kadar en azindan. Bir soruyu sordurtmak gibi... Aysel’in tutumu evet gergekten bunlardan biriyse? Kendimi kendi gozumde temize gikarmak igin butun yuku Aysel’in omzuna yikan o mektubumdan sonra, telefondaki sesini benden bu denli uzak tutabilecegini beklemiyordum.

O arkada§i sima, §imdi kar§isinda da, ho§goruyle dalgasini gegiyor Tezel. Bardagindan buyuk bir yudum igki alirken kis kis guluyor bir yandan da. Kamer§en’in yuzunun yarisi gorundu.

Bunu derken usulca kasildigimi dahi yakaliyorum. Tezel’in bu agiklamasi du§ gucume duydugum guveni pekâlâ§tiriyor, ne tıraşçı soylemeli. linke tıkla Oyle ki, nerdeyse Erturk’un yurda donu§te astlarina, erlere, evet da en iyisi yular subaylara gektigi soylevleri üstelik duyabiliyorum.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *